ABD’nin eski başkanı Donald Trump’ın Gazze’de ateşkes müzakereleriyle ilgili konuşmak için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu aradığı bildirildi. Trump’ın Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze Şeridi’nde ateşkes ve karşılıklı esir takası muahedesi konusunu ele aldığı sav edildi.
Konuyla ilgili Amerikan Axios haber sitesine açıklama yapan ABD’den ismi açıklanmayan 2 yetkiliye nazaran Trump ile Netanyahu, dün telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Trump ile Netanyahu’nun Gazze’de ateşkes ve karşılıklı esir takası muahedesini ele aldığı belirtilirken, yetkililerden biri Trump’ın, Netanyahu’ya muahedeyi kabul etmesi için tavsiyede bulunmayı amaçladığını ileri sürdü.
Söz konusu tezleri yalanlayan İsrail Başbakanlık Ofisi ise bahse ait bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “Haberlerinin tersine Başbakan Netanyahu, dün eski lider Donald Trump ile konuşmadı” denildi. Trump, haziran başında Fox News televizyonuna verdiği mülakatta, İsrail’in, “Gazze’de savaşı kazanıp süratlice işi bitirmesi” ve esirlerin özgür bırakılmasını sağlaması gerektiğini söylemişti.
İRAN: ABD’NİN DAYANAĞI TÜZEL KOVUŞTURMA GEREKTİRİR
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani ise, ABD’nin, İsrail’e işlediği cürümlere karşın verdiği dayanağın türel kovuşturma konusu olabileceğini söyledi. Kenani, X toplumsal medya platformundan yaptığı açıklamada, Gazze’deki gelişmeleri kıymetlendirdi.
İsrail’in Gazze’ye 10 aydır düzenlediği taarruzlarda yaklaşık 40 bin kişinin hayatını kaybettiğini ve 100 binden fazla kişinin yaralandığını vurgulayan Kenani, “İsrail tarafından 15 bin çocuk öldürüldü. Buna karşın ABD, Filistinlileri ve direniş kümelerini yüzsüzce ‘terörist’ olarak isimlendiriyor ve ‘teröristlere’ karşı İsrail’i muhafazaya kararlı olduğunu söylüyor!” sözlerini kullandı.
ABD’nin kelam konusu “saçma mantıkla” Filistin’deki soykırımı mali, silah ve siyasi takviye vererek desteklediğini belirten Kenani, şunları kaydetti:
“İsrail rejimi, Batı ve bilhassa de ABD’nin tam dayanağıyla onlarca yıldır, Filistin halkının temel insan haklarını sistematik olarak ihlal eden ırkçı bir terör rejimidir. Bu, yalnızca ABD için kalıcı ve silinmez bir skandal değil, birebir vakitte türel kovuşturmaya husus olma potansiyeline sahip memleketler arası bir sorumluluktur.”
(ANADOLU AJANSI)